Ekonomi

Geleceğin Sinyalleri

EGEV ve Özgencil Küme iş birliğinde düzenlenen 6. Ege Ekonomi Forumu’nun ikinci günü yoğun bir katılımla tamamlandı.

Öğleden sonra düzenlenen ve Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği sponsorluğunda düzenlenen, “Yeşil Dünyanın Anahtarı: Yeşil Enerji”Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Yürütme Konseyi Başkanı Sibel Ağırlı, TC Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Verimliliği ve Çevre Daire Başkanı Dr. Abdullah Buğrahan Karaveli ve İsveç eski Enerji Bakanı İbrahim Baylan’ın katıldığı oturumun açılış konuşmasını yaptılar.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesi hakkında bilgi verilmesi Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Yürütme Konseyi Başkanı Sibel Zorlu “Dünyadaki toplam güç kapasitesi 3,1 milyon MW. Bu kapasitenin 1 milyon MW ile 33’ü Çin, 512 bin MW ile 16,7’si Avrupa Birliği, 325 bin MW ile 10,6’sı ABD, 1,7’si ile 53 bin MW’ı Türkiye’dir. Türkiye’nin toplam yenilenebilir enerji kapasitesi 2012’den 2021’e 2,4 kat artarken, Avrupa Birliği’nde bu artış 1,6 kat. Aynı dönemde Türkiye’nin kapasitesi rüzgar enerjisinde 4,7 kat artarak 10.607 MW, hidroelektrikte 1,6 kat artarak 31.493 MW, güneş enerjisinde 652 kat artarak 7 bin 817 MW, biyoenerjide 1,3 kat artarak 1.641 MW oldu. , jeotermal enerjide ise 10,4 kat artarak 1.676 MW’a ulaştı. Ülkemizin ve özellikle bölgemizin ekolojik özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda yenilenebilir enerjide bu oranları aşabileceğimize inanıyorum. Özellikle rüzgar enerjisinde oluşan kümelenme bu anlamda büyük katkı sağlayacaktır. Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2027 tahmin raporu da bunu destekliyor. Türkiye’de yenilenebilir enerjinin yüzde 64 büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu büyüme ile Avrupa’nın 4. büyük pazarı olması bekleniyor. Dünyada 10. ülke olacağımız tahmin ediliyor.”

TC Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Daire Başkanı Dr. Abdullah Bugrahan Karaveli “Emisyonlarla mücadele edeceksek doğal gaz, petrol ve kömür fiyatlarının düşmesini bekliyoruz. Ancak bunun tersi oldu. Aynı yıl dünya üzerinde baskı kuran ülkeler kömür tüketimlerini %19 artırdı. Dolayısıyla enerji sektörü, arz güvenliğini esas alarak bu dengeyi yönetmesi gereken sektördür. Bu tekrar gideceği anlamına gelmez. Hayır, net sıfıra giden bir yol var. Teknoloji de bunu destekliyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyadaki dönüşüm bizi elektriğe doğru götürüyor ama aynı zamanda emisyonlarla da mücadele etmemiz gerekiyor. Bu nedenle elektrifikasyon için ihtiyaç duyulan elektriğin sıfır emisyonlu kaynaklardan sağlanması gerekiyor.”

Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği konusunda çok başarılı bir hikayeye sahip olduğunu söyleyen Karaveli, “Türkiye’nin kurulu gücünün 54’ten fazlası yenilenebilir kaynaklardan. Son 5 yılda yenilenebilir ek kapasite kurulumları sıralamasında dünyada yedinci sıradayız. Rüzgar ve güneş enerjisi üretimindeki toplam payda Asya’nın en iyisiyiz. Enerji verimliliği açısından 2021 yılında dünyada enerji yoğunluğunu en çok artıran ikinci ülkeyiz. Bu yıl birinci olacağımızı düşünüyorum” dedi.

Hidrojenin enerjide kullanımına yönelik stratejik bir çalışma yapıldığını belirten Karaveli, “Hidrojen Stratejileri Yol Haritası ve Vizyonu” belgesinin açıklanacağını kaydetti.

Fosil yakıtların doğaya verdiği zararı ele almak İsveç eski Enerji Bakanı İbrahim Baylan “Geçmişte fosil enerjinin dünyaya neler kattığını biliyoruz. Toplumumuzu geliştirmemizi ve daha iyi bir yaşam kurmamızı sağladı. Ama şu anda bunun için ödediğimiz büyük bedeli de biliyoruz. Atmosfere verdiği zararı önlemezsek gezegenimizdeki insanların hayatını tehdit etmeye devam edecek. Bu nedenle, karşılaşacağımız en büyük zorluğun insanlara, endüstrilere ve işletmelere ihtiyaç duydukları enerjiyi doğaya ve iklime zarar vermeden sağlamak olacağını düşünüyorum. Güneş, rüzgar, hidro gibi güçler teknolojinin gelişmesiyle 5-10 yıl öncesine göre ucuzladı. Ayrıca çağdaş toplumlarda insanlara elektrik hizmeti sunmaktan bahsederken çoğunlukla üretime odaklanıyoruz ama İsveç’in eski Enerji Bakanı olarak aynı şekilde verimliliğe de odaklanılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Etkinliğin moderatörlüğünü Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele yaptı. “Yeşil dünyanın anahtarı: Yeşil enerji” başlıklı oturumda, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. . Yönetim Kurulu Başkanı ve ENSİA Onursal Lideri Hüseyin Vatansever katıldı.

Panelde konuşmacı İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, “80’li yılların sonunda hava kirliliği nedeniyle okullar tatil edildi. Buradan başladık ve şu an geldiğimiz nokta çok önemli. Yapılan birkaç seçim vardı. O zamanlar doğalgaz daha anlamlı bir seçimdi. Her dönemde farklı seçimler yapılmalıdır. 2000’li yılların başında, ne kadar çok enerji tüketirsek o kadar güçlü olduğumuzu düşünürdük. Şimdi tam tersini konuşmaya başladık. Enerji ve karbon yoğunluğu ne kadar düşükse, yolda olduğunuzu o kadar iyi gösterir.”

İZSİAD Çevre ve Güç Komitesi Lideri & Danışma Kurulu Üyesi Özkan Mucuk “2011 yılında başlayan lisanssız elektrik üretim yönetmeliği ile tüm iş dünyası nasıl yer alacağını hedeflemeye başladı. Kurduğumuz komite ile bu konudaki farkındalığı artırmak için yola çıktık. Bu kapsamda enerji kooperatifleri gibi değerli projelere imza attık. Ülkemizin gündemine giren Avrupa Yeşil Anlaşması çerçevesinde derneğin ilk gününden itibaren birbirinden değerli konuşmacılarla üyelerimizin bu konudaki farkındalığını arttırmaya çalıştık.

Petya Icheva, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Güneydoğu Avrupa Direktörü “Hidrojen stratejileri, diğer politikalarla birlikte daha geniş bir şekilde tasarlanmalı. 60’tan fazla ülke hidrojen stratejilerini geliştirmeye başladı. Unutulmamalıdır ki hidrojen, üretim ve taşıma maliyetleri nedeniyle ciddi bir yatırım gerektirmektedir. İlk önceliğimizin fosil yakıtlı hidrojenden yeşil hidrojene geçiş olması gerekiyor. İkinci önceliğimiz talebin fazla olduğu bölgelere yeterli arzı sağlamak olmalıdır” dedi.

Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken, EMA Güç A.Ş. Yönetim Kurulu Lideri & ENSİA Onursal Lideri Hüseyin Vatansever “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji maliyetlerinin öngörülemeyen artışı, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi ve yatırım iştahını artırdı. Yaşadığımız fiyat artışını çözmek için sadece iş dünyasının değil, bireysel ve kurumsal tüm tüketicilerin yerli, yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına yatırım yapması gerekiyor. Temiz enerjiye yatırım artık bir lüks değil, bir ihtiyaç.” söz konusu.

Panelin ardından Müşavirlik Mesleğinin Kurucu Lideri Gonca Elibol moderatörlüğünde İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Zekeriya Memnun, esnaf ve sanatkarların bilgi çağına nasıl hazırlandıklarını izleyicilere anlattı.

İnsan hayatının ayrılmaz parçasının esnaf ve sanatkarlar olduğunu belirten, İESOB Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mutlu Esnaf ve sanatkarlar olarak bugüne kadar geldik bundan sonra da gelmeye devam edeceğiz. Bizler her zaman hayatınızı kolaylaştıran, hayatınıza yön veren ve size katkı sağlamaya çalışan insanlarız. Ekonomide üretimin ana damarıyız, istihdamın ana damarıyız. Bizim bir de sosyal yanımız var ve esnaf teşkilatının en değerli yanı sosyal yanıdır. Ekonomide esnaf ve sanatkar olmadan sürdürülemez. Dolayısıyla ekonominin kılcal damarlarıyız. Sıfır faizle kredi veren tek bankayız. Tüm toplumun toplumsal yönünü canlandıran esnaf örgütlenmesidir.”

Dünyada bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğumuzu kaydeden Memnun, “Biz de bu değişim ve dönüşüme ayak uydurmaya çalışıyoruz. Esnaf örgütleri her değişimde olmuştur. Gelecekte de olacak” dedi.

Günün son oturumunda moderatörlüğünü yaptı. Halıcı Kümesi CEO’su ve Toplum 5.0 Akademisi Kurucu Lideri Dr. Hüseyin HalıcıBunu yaparken Ege Bölgesi Sanayi Odası Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Metin Akdaş, Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu ve İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri yer aldı. konuşmacı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş , “Endüstri 4.0 ve sonrası 5.0, iş dünyamızda ciddi bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirirken, yeni bir teknoloji ile tanışmamızı sağlıyor. Üretimin ve ekonominin can damarı olan KOBİ’lerimiz bu değişimi en derinden hisseden kişilerdir” dedi.

Akdaş, şunları da kaydetti: “Pandemi ile birlikte birçok alanda çok daha net gözlemlediğimiz yeni dünya düzeninde dijitalleşmeyle birlikte iş yapış şekillerinden yönetim biçimlerine kadar bir dizi değişim yaşandı. istihdam modellerinden eğitim alanlarına. Bu da yeni sisteme ve Endüstri 4.0 gerekliliklerine uyulmasını gerekli kılmaktadır. Ülkemizde Endüstri 4.0 artık yeni bir söylem olurken, Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak farkındalık yaratmak amacıyla 2015 yılında bir kitap hazırladık ve ‘Endüstri 4.0’a uyum sağlayamayan kaybeder’ dedik. Pandemi ile birlikte tüm dünya bu cümleyi sınadı. 2015 yılında Endüstri 4.0’dan bahsederken dijitalleşme ve akıllı fabrikaların altyapısının oluşturulmasında Eğitim 4.0’a yapılan vurguya dikkat çektik, çekmeye devam ediyoruz. Eğitim, geleceğimizin inşası için en temel harçtır. Eğitim 4.0’ı sağlamadan Endüstri 4.0’a veya Endüstri 5.0’a geçemeyiz.”

Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök “Dünyada faaliyet gösteren 3 milyon endüstriyel robot var. Özellikle Asya kıtası en çok üretim yapılan yerdir. Şu anda Çin, dünyada en çok robotun kurulu olduğu ülkelerden biri. Robotlar sadece sanayide değil hizmette, sağlıkta ve birçok alanda kullanılmaktadır. Robot federasyon sayısına baktım 40-50 oranında ilerleyen bir robot teknolojisinden bahsediyoruz. Bunun ülkemiz için çok pahalı ve değerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanlar robotlara ve teknolojiye korkuyla bakıyor. Bunun içine girip treni alıp istediğimiz yöne yönlendirmemiz lazım” dedi.

Bilişim Vadisi hakkında bilgi paylaşımı Bilişim Vadisi Genel Müdürü Serdar İbrahimcioğlu , “Panelin konusu ‘Üretimin DNA’sı’. Esasen üreticinin DNA’sını değiştiriyoruz. Dolayısıyla üreticinin DNA’sının değiştiği yerde, üretimin DNA’sı da değişir. Şu anda yapmaya çalıştığımız şey, yeni nesil tedarikçi ekosistemini oluşturmak. Yakın zamanda yayınlanan ‘Ulusal Girişimcilik Strateji Belgesi’nde 100 bin girişimciden bahsedildi. Bilişim Vadisi olarak ekosistemi geliştirmek, ekosistemi kurmak ve geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz. Bu üreticinin DNA’sı değişirken özellikle yaptığımız eğitimler için bugün ’42 Okul’ adlı yazılım okullarını açtık” dedi.

Dünyanın hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşadığına dikkat çeken, İzmir Ticaret Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Tanyeri “Pandemi sonrası bazı alışkanlıkların değiştiğini görüyoruz. Üretim, tedarik ve değer zincirlerinde köklü değişiklikler oldu. Değişime direnmek örgütlerin doğal bir refleksidir ama bunu bir şekilde yönetmek zorundayız. Bu uyumu yakalayamadığınızda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Back to top button